29 Mart 2011 Salı

Murat Üstübal'in yeni kitabi "Dirim Kurgu"

Sayfaya sayısız katkıda bulunmuş Murat Üstübal'ın yeni kitabı:

Şiir, tekil söylemlerin elitleştirici yanını ortaya koyan bir üst-dile değil, bir başka- dil yaratımına tekabül eder. Hatta dilin yalnızca bir karşı çıkış olmadığı, anarşist söylemsel yanının yeniden yapma ve zenginleştirme adına varolduğu söylenirken şiirin karşı-dil olarak tariflenmesine de belli ölçülerde karşı çıkılır. Yani bir diyalektik karşı çıkış, varolan bir göstergenin karşısına verili başka bir göstergeyi çıkarmayı vaat ettiği için varlığın heterojen evrelerini ihmal etme riskini taşır. Her tekil söylem heterojen ve iç içe geçmiş kozmopolit yapıların o an içindeki görüntüsüdür. Dolayısıyla tekil söylemler karşı çıkışları olsa bile onu mutlaklaştıramayacak kadar farklı tipte süreçleri ortaya döken yaratıcı söylemlerdir.

Bir anlamda, Foucaultcu heterotopya, Deleuzecü yersizyurtsuzlaşma ile köksap (rhizom) ve Derridacı yapısöküm sadece felsefi aşkınlaştırıcı yapılar olmaktan çıkıp tekil olanın tekilliğinin içeriğini sorgulayan, o tekilliğin ötekiyle ilişkisini ve bağlamını ortaya çıkarmaya soyunan, çoğulluğun da tekilliğin keşfiyle mümkün olduğunu düşünen içkin-aşkın arasındaki varlıksal anlara bir gönderme niteliği taşır. Diyalektiğin ikili yapıları yerine çoğul yapıların çoğul bir düzenek içinde çoğul bir ilişkilenme, gerilim ve bağıntıya girdiği polilektik yeni bir yapı oluşur böylece.

Şiirin belirli yapılara hapsedilmesini diriliğinin önündeki en büyük engel olarak gören Murat Üstübal’ın dizge dışı poetika arayışını yansıtan Dirim Kurgu günümüz Türk şiirindeki arayışların önemli bir boyutunu oluşturmaktadır.

idefix

8 Mart 2011 Salı

Le Poète raille, İzzet Yasar

İzzet Yasar'in yeni kitabi Başka Akıl Peşinde'den, Mustafa'ya

Le Poète raille

iyisi mi sen bu şiire hiç girme
sonra pişman olursun
burada allah benim
istersem zevk veririm
istersem bakışını dilerim
iki zevkli gözlerden hoşlanmam bak
sindirim sistemini fena yaparım
arzunun nesnesini çıkarttım gösteriyorum
ellerini uzat da boş kalsınlar
meşrebinle uğraşayım mı
babanın resmini yapayım mı
gözlerine sürme çekeyim mi
bozayım mı gözlerini ister misin
gırtlağına bir şey lazım mı
yutkunman bittiyse rahat dur
oturma yerini aynanın karşısına yerleştir
önce küçük kesiklere ne dersin
kretuar sesinden huylanır mısın
kanırtılmaktan hoşlanır mısın
balık gibi kıvranır mısın
bak nasıl şey oluyor
dur biraz da öbür taraftan bakalım
mühim değil azıcık kanıyor
hadi çık yeter sana bu kadar
biraz kendi kendime eğleneyim
mısralarımın arasından zarganalar geçireyim
imgelerimi üzüm gibi midillili kızlara ezdireyim
sular idaresinin oraya bir mustafa ırgat heykeli dikeyim
çeşmeli olsun çocuk gözyaşı aksın

İzzet Yasar