29 Şubat 2012 Çarşamba

Serkan Işın - Kıpkırılmış bir Ayna: Irgat Şiir Üzerine

Ücra'nın 'Mustafa Irgat' Sayısından.




Serkan Işın

KIPKIRILMIŞ BİR AYNA  Irgat Şiir Üzerine

  • Irgat şiirinde kelimelerin konumları, hızları ile tezat teşkil eder.
  • Bir nevi belirsizlik ilkesi yürürlüktedir. Tersten okunduğunda da bu etki verilir.
  • Kelimeler artık söylenin parça parça edilmiş momentumundan beslenir. Bu bazen kütlede aşırı düşme, bazen hızda aşırı yükselmeye sebep olur. Her şey yerinden edilmiştir.
  • Parça bütün ilişkisi yerine ayna levha ilişkisi düşünülebilir. Ayna kırılsa da görüntü kırılmaz. Ayna arkası dili (mahv) yansıtılamamaktan müzdariptir. Cumhuriyet / ân hiç böyle okunmamış ve söylemlenmemiştir.
  • Ayna kendi başına düşünülebilecek bir kavram değildir. Ayna görüntüsü ayna ile aynı şey değildir. Bu anlamda söyleni parçalayan şey görüntüdür. Ayna homojenken görüntü hep heterojendir. Kırma indisi nerede başlar?
  • Irgat'ın kelimeleri tarihsizdirler, bu bağlamda hayal/hakikat eksenleri yoktur. Temsil edilemeyenlerin dili de temsil edilemez.
  • Irgat şiiri yüklerin (birimlerin) dizelere (yüzeye) dağılımı açısından somut şiirden bir önceki adımdır.
  • Anlam hallaç olmuş ona, tüy örs ya da magma. Dili peltek gibi duyulsa da, duyumsanan şey daha fazla dile gelemez. Temsil edilemeyen ve aktarılamayan bir şiir.
  • “Söylen misin yine dikerim diye bir gerçeklikten bütünü yaratmayan” / Tüm Irgat şiir ekseni bu denklemin etrafında döner. Tork = gerçeklik / bütün + söylen(memiş)
  • Irgat şiiri “söküntü” bir şiirdir. Irgat bir sözyazardır (fonograf). Hayaletlerin hayalet sözcelerinin ayna imgesi.
  • Serotonin eksikliği kuvveden fiile geçtiğinde, kişi kendi tarihi ile etrafındaki tarihi kesiştirmeye yan bakar (artı ya da eksi, bellek yarılması). Bu anlamda Türkiye'deki ilk şizofreni vakaların kronolojisi bize gereklidir. İlginçtir devlet ve buna bağlı kurumlarda çalışanların iş dilidir şizofreni.
  • Söylene geri dönersek, bütün/gerçeklik ilişkisinden yırtılan ve dikilen parçalar ancak resmî olanlarla karşılaştırıldığında ki bu imkânsızdır- Tarih çözülür. Uygur türkçesinden, surdiplerine kadar gelen “sözcelerin” tarihinin izini sürmek.
  • “Kopuk ten dokusuna dönerse ten olur mu?” Köksap ilişkisi tehlikeli bir “yeni gen” çalışmasıdır.
  • “İskele  tin” ilk şiirlerden son şiirlere geldikçe “iskeletin”e dönüşmüştür (enis batur'a teleks'tir). Bu organik ile inorganik olanın iliksiz birleştirilmesidir. Bu bağlamda Irgat şiiri çellosu alınmış bir şiirdir.
  • “aramızdaki ben'î artık kaldır uyanınca ortadan”. Mustafa Irgat, uykuda “boğulmakta olan birini kurtarma” pozisyonunda kalır.
  • Baba Korku(t) ikincil gradyan. Irgat şiiri “cümleye kapı alır”. Bir “intihar süsü”dür. Kendisini “saltık artık” olarak tanımlayan, hiç bir tarihin malı değildir.
  • Mahv dili “dili ayruk ille dilek bir idi / bir işit kim her biri ne dir idi” / Gârip-name.



(Ücra-27 Temmuz 2005)

Murat Üstübal'a Teşekkürler.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder